NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’S-SAYD VE’Z-ZEBAİH

<< 1459 >>

الضب

28- Keler

 

أخبرنا قتيبة بن سعيد قال حدثنا مالك عن عبد الله بن دينار عن بن عمر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو على المنبر سئل عن الضب فقال لا آكله ولا أحرمه

 

[-: 4807 :-] ibn Ömer'in bildirdiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) minberdeyken, kendisine keler hakkında sorulunca:

 

"Onu ne yerim, ne de haram kılarım" buyurdu.

 

Mücteba: 7/197; Tuhfe: 7240

 

Diğer tahric: Buhari (5536, 7267), Müslim 1943 (39, 40, 41, 1944), İbn Mace (3242), Tirmizi (1790), Ahmed, Müsned (4497), İbn Hibban (5264).

 

 

أخبرنا قتيبة بن سعيد عن مالك عن نافع وعبد الله بن دينار عن بن عمر أن رجلا قال يا رسول الله ما ترى في الضب قال لست بآكله ولا محرمه

 

[-: 4808 :-] ibn Ömer'in bildirdiğine göre bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Keler hakkında ne dersin?" diye sorunca, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Onu ne yerim, ne de haram kılarım" karşılığını verdi.

 

Mücteba: 7/197; Tuhfe: 7240

 

 

أخبرنا كثير بن عبيد عن محمد بن حرب عن الزبيدي قال أخبرني الزهري عن أبي أمامة بن سهل عن عبد الله بن عباس عن خالد بن الوليد أن رسول الله صلى الله عليه وسلم أتي بضب مشوي فقرب إليه فأهوى إليه بيده ليأكل منه قال له من حضر يا رسول الله إنه لحم ضب فرفع يده عنه فقال له خالد بن الوليد يا رسول الله أحرام الضب قال لا ولكن لم يكن بأرض قومي فأجدني أعافه فأهوى خالد إلى الضب فأكل منه ورسول الله صلى الله عليه وسلم ينظر

 

[-: 4809 :-] Halid b. Velıd'in naklettiğine göre Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e pişirilmiş bir keler getirilince, yemek için elini uzattı. Oradakilerden birisi:

 

"Ya Resulalıah! Bu keler etidir" deyince Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) elini çekti. Halid b. Velıd: "Ey Allah'ın Resulü! Keler haram mıdır?" diye sorunca Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) :

 

"Hayır, fakat o benim kavmimin toprağında bulunmaz ve ben ondan tiksiniyorum" buyurdu. Bunun üzerine Halid gidip kelerden yemeye başladı, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) de ona bakıyordu.

 

Mücteba: 7/197; Tuhfe: 3504

 

Diğer tahric: Buhar! (5391, 5400, 5537), Müslim (1945), İbn Mace (3241), Ebu Davud (3794), Ahmed, Müsned (16812), İbn Hibban (5263).

 

 

أخبرنا أبو داود قال حدثنا يعقوب بن إبراهيم قال حدثنا أبي عن صالح عن بن شهاب عن أبي أمامة بن سهل عن بن عباس أنه أخبره أن خالد بن الوليد أخبره انه دخل مع رسول الله صلى الله عليه وسلم على ميمونة بنت الحارث وهي خالته فقدم إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم لحم ضب وكان رسول الله صلى الله عليه وسلم لا يأكل شيئا حتى يعلم ما هو فقال بعض النسوة ألا تخبرن رسول الله صلى الله عليه وسلم ما يأكل فأخبرته أنه لحم ضب فتركه قال خالد سألت رسول الله صلى الله عليه وسلم أحرام هو قال لا ولكنه طعام ليس في أرض قومي فأجدني أعافه قال خالد فاجتررته إلي فأكلته ورسول الله صلى الله عليه وسلم ينظر وحدثه بن الأصم عن ميمونة وكان في حجرها

 

[-: 4810 :-] ibn Abbas'ın bildirdiğine göre, Halid b. Velİd Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber Halid'in teyzesi, Meymune binti'el-Haris'in yanına girdiklerinde Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e keler eti ikram edildi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) bir şeyin ne olduğunu bilmeden yemezdi. Kadınlardan birisi: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e yiyeceği şeyin ne olduğunu söylemeyecek misiniz?" diye sorunca, etin keler eti olduğunu söylediler. Bunun üzerine Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) yemekten vazgeçti.

 

Halid der ki: ''Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e bunu yemek haram mıdır?" diye sorunca, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Hayzr fakat o benim kavmimin toprağlnda bulunmaz ve ben ondan tiksiniyorum" buyurdu. Bunun üzerine ben keleri önüme çekip yemeye başladım. Bu sırada Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) bana bakıyordu ."

 

Meymune'nin himayesinde olan İbnu'l-Asam, hadisi Meymune'den nakletmiştir

 

Mücteba: 7/198; Tuhfe: 3504

 

 

أخبرنا إسماعيل بن مسعود قال حدثنا خالد قال حدثنا شعبة عن أبي بشر عن سعيد بن جبير عن بن عباس قال أهدت خالتي إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم أقطا وسمنا وأضبا فأكل من الأقط والسمن وترك الأضب تقذرا وأكل على مائدة رسول الله صلى الله عليه وسلم ولو كان حراما ما أكل على مائدة رسول الله صلى الله عليه وسلم

 

[-: 4811 :-] ibn Abbas bildiriyor: Teyzem, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e, kurutulmuş yoğurt (keş), yağ ve keler eti hediye edince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), keş ve yağdan yedi, ama kelerden tiksinip yemedi. O keler eti Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in sofrasında yendi. Eğer haram olsaydı onun sofrasında yenilemezdi.

 

Mücteba: 7/198; Tuhfe: 5448

 

Diğer tahric: Buhari (2575, 5389, 5402, 7358), Müslim (1947), Ebu Davud (3793), Ahmed, Müsned (2299).

 

 

أخبرنا زياد بن أيوب قال حدثنا هشيم قال أنبأنا أبو بشر عن سعيد بن جبير عن بن عباس أنه سئل عن أكل الضباب فقال أهدت أم حفيد إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم سمنا وأقطا وأضبا فأكل من السمن والأقط وترك الضباب تقذرا لهن فلو كان حراما ما أكل على مائدة رسول الله صلى الله عليه وسلم ولا أمر بأكلهن

 

[-: 4812 :-] ibn Abbas'a keler eti yemenin hükmü sorulunca: ''Ümmü Hufeyd Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e yağı kurutulmuş yoğurt ve keler eti hediye edince, ''Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yağ ve kurutulmuş yoğurttan yedi ,ama kelerden tiksindiği için yemedi. Eğer keler yemek haram olsaydı, ne yenirdi, ne de Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) onun yenmesine müsaade ederdi" cevabını verdi.

 

Mücteba: 7/199; Tuhfe: 5448

 

 

أخبرنا سليمان بن منصور البلخي قال حدثنا أبو الأحوص سلام بن سليم عن حصين عن زيد بن وهب عن ثابت بن يزيد الأنصاري قال كنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في سفر فنزلنا منزلا فأصاب الناس ضبابا فأخذت ضبا فشويته ثم أتيت به النبي صلى الله عليه وسلم فأخذ عودا يعد به أصابعه ثم قال إن أمة من بني إسرائيل مسخت دواب في الأرض وإني لا أدري أي الدواب هي قلت يا رسول الله إن الناس قد أكلوا منها قال فما أمرنا بأكلها ولا نهى

 

[-: 4813 :-] Sabit b. Zeyd el-Ensari anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber yolculuktayken bir yerde konakladığımız zaman insanlar keler yakaladı. Ben bir tane alıp pişirerek Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e götürdüm. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) bir çubuk alarak onunla kelerin parmaklarını saydı ve:

 

"İsrail oğullarından bir topluluk bir çeşit hayvana dönüştürülmüştü. Ben, hangi hayvana dönüştürüldüklerini bilmiyorum" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! insanlar bundan yediler" deyince, ne yememizi emretti, ne de yasakladı.

 

Daha sonra, 6615, 6616, 6617, 6618'de tekrar gelecek. - Mücteba: 7/199; Tuhfe: 2069

 

Diğer tahric: Ebu Davud (3795), İbn Mace (3238), Ahmed, Müsned (17931), Tahavi, Şerh Müşkilu'l-Asar (3277,3278,3279,3280,3281).

 

 

أخبرنا عمرو بن يزيد قال حدثنا بهز بن أسد قال حدثنا شعبة قال حدثني عدي بن ثابت قال سمعت زيد بن وهب يحدث عن ثابت بن وديعة قال جاء رجل إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم بضب فجعل ينظر إليه ويقلبه وقال إن أمة مسخت لا يدرى ما فعلت وإني لا أدري لعل هذا منها

 

[-: 4814 :-] Sabit b. Vedia bildiriyor: Bir adam Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e birkaç keler getirince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onlara bakıp inceledi ve:

 

"Bir toplum, insan şeklinden hayvan'a döndürülmüştü, onlara ne yapıldığı bilinmiyor. Bilmiyorum belki bu da onlardandır" buyurdu.

 

Mücteba: 7/200; Tuhfe: 2069

 

Diğer tahric: Ebu Davud (3795), İbn Mace (3238), Ahmed, Müsned (17931), Tahavi, Şerh Müşkilu'l-Asar (3277,3278,3279,3280,3281).

 

 

أخبرنا عمرو بن علي قال حدثنا عبد الرحمن قال حدثنا شعبة عن الحكم عن زيد بن وهب عن البراء بن عازب عن ثابت بن وديعة أن رجلا أتى النبي صلى الله عليه وسلم بضب فقال إن أمة مسخت فالله أعلم

 

[-: 4815 :-] Sabit b. Vedia'nın naklettiğine göre bir adam Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e bir keler getirince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bir toplum, insan şeklinden ancak Allah'ın bildiği bir türe dönüştürüldü" buyurdu.

 

Mücteba: 7/200; Tuhfe: 2069

 

Diğer tahric: Ebu Davud (3795), İbn Mace (3238), Ahmed, Müsned (17931), Tahavi, Şerh Müşkilu'l-Asar (3277,3278,3279,3280,3281).